Ezidilerin Lalish’i Ziyaret Etmelerine İzin Verilmiyor – Ezidiler İçin En Kutsal Mekan
Kürdistan Bölgesel Hükümeti (KRG), özellikle Şengal (Sinjar) ve Musul’un diğer bölgelerinden gelen yüzlerce Ezidi hacıyı, Ezidiler için en kutsal dini mekan olan Lalish Tapınağı’nı ziyaret etmekten alıkoymaktadır. Çeşitli güvenlik kontrol noktalarında uygulanan bu kısıtlamalar, siyasi ve askeri sebeplerle gerekçelendirilmekte ve birkaç yıldır devam etmektedir. Ezidi liderleri, aktivistler ve hatta dini figürler, inançları için merkezi bir ibadet yeri olan Lalish’e erişimlerinin engellendiğini bildirmektedir. Bu sürekli engelleme, birçok kişi tarafından Ezidilerin dini özgürlüklerinin ihlali ve hem Irak Anayasası’na hem de uluslararası insan hakları anlaşmalarına bir aykırılık olarak görülmektedir.
Bu kısıtlamalara karşı çıkan önemli figürlerden biri, Şengal’de yaşayan bir Ezidi dini lideri olan Fakhir Khalaf’tır. Khalaf, üç yılı aşkın bir süredir dini görevlerini yerine getirmek için Lalish’i ziyaret edememektedir ve bunun sebeplerini, Ezidi dini liderliği içindeki güç dinamiklerine bağlı politik sebepler olarak açıklamaktadır. Khalaf, Lalish Tapınağı’na bağlı dini figürlerin, Emir ve Baba Şeyh de dahil olmak üzere, siyasi partilerle bağlantılı olduklarını ve bunun, Şengal’den gelen hacılara yönelik yasakların devam etmesine yol açtığını iddia etmektedir. Bu durum, Ezidiler arasında, bu dini liderlerin halkın haklarını savunmak yerine kısıtlamaları kolaylaştırdıkları için duyulan hayal kırıklığını arttırmaktadır.
Benzer şekilde, 2014 yılında IŞİD tarafından yerinden edilen Ezidilerin muamelesine karşı güçlü bir eleştirmen olan sivil toplum aktivisti Saeed Shamo, beş yıldır Lalish’i ziyaret etmesine izin verilmemektedir. Shamo, dışlanmasının sebebini, geçmişteki aktivizmiyle KRG güvenlik güçlerinin dikkatini çekmesi olarak açıklamaktadır. Shamo, 2014 yılında IŞİD Şengal’i işgal ettiğinde yerinden edilmiştir ve binlerce Ezidi’yi köleleştirmiştir, ancak 2018’de Şengal’e geri döndüğünde, siyasi iklim ve güvenlik kısıtlamaları nedeniyle Kürdistan Bölgesi’ne geri dönememiştir. Shamo, kutsal dini mekanlara ziyaret hakkının, siyasi hesaplamalar nedeniyle haksız bir şekilde engellendiğini düşünen birçok Ezidi’den biridir.
Lalish Tapınağı’nın Ezidiler için Önemi

Lalish Tapınağı, Musul’un 60 km kuzeydoğusunda, Şeyhan ilçesinde yer almakta olup, yüzyıllardır Ezidi dini pratiklerinin merkezi olmuştur. Burada, Yeni Yıl Bayramı, Yezidi İnancının merkezi kutlamaları, Charshama Sare Sale ve Jama Eid gibi tatiller düzenleniyor. Bu etkinlikler, her yıl on binlerce Ezidiyi kendine çeker ve Ezidi inancı için oldukça önemlidir. Hac ziyaretleri, dua ve oruç gibi dini ibadetlerle birlikte, Ezidi inancının temel unsurlarındandır.
Kürdistan Bölgesel Hükümeti (KRG), hacıların engellendiği yönündeki iddiaları hızla reddetmiş, Lalish Tapınağı sözcüsü Luqman Mahmoud, resmi olarak herhangi bir kısıtlama şikayeti almadıklarını belirtmiştir. Ancak, pek çok hacı, tapınağa giderken güvenlik noktalarında durdurulduklarını ve bu durumun serbest erişim iddialarını çürüttüğünü bildirmektedir.
Bu sorun, özellikle 16 Ekim 2017’deki olaylardan sonra tırmanmıştır. Bu tarihte, Irak güçleri, Kürdistan Bölgesi’nin bağımsızlık referandumunun ardından Şengal gibi tartışmalı bölgelerde kontrolü ele geçirmiştir. O günden bu yana, Şengal, siyasi ve askeri bir çatışmanın ortasında kalmış, bölgede Irak Ordusu ve esasen Şii yanlısı paramiliter gruplardan oluşan Haşdi Şabi gibi birden fazla silahlı grup faaliyet göstermektedir. KRG güvenlik güçleri, Kürdistan Demokrat Partisi’nin (KDP) komutasında, bu askeri bağlılıkları, Ezidilerin Lalish’e erişimini engellemek için bir neden olarak kullanmıştır.
KRG’nin Şengal’deki Peşmerge güçlerinin komutanı Mirza Khalaf, hacıların engellendiğini doğrulamış ve KRG güvenlik güçlerinin, Kürdistan İşçi Partisi (PKK) veya Haşdi Şabi ile bağlantılı olan kişilerin, Kürdistan Bölgesi’ne, özellikle de Lalish’i ziyaret etmelerine izin verilmediğini açıklamıştır. KRG, bu güvenlik önlemlerinin ulusal güvenliği korumak için gerekli olduğunu iddia etmiştir, ancak prosedürlerin ve yasal gerekçelerin şeffaf olmaması, Ezidiler arasında bu kısıtlamaların adaletli olup olmadığını sorgulamaya neden olmuştur.
KRG ve güvenlik güçlerinin iddialarına rağmen, pek çok Ezidi, bu kısıtlamaların siyasi motivasyonlarla yapıldığını ve Ezidi halkını dini ve siyasi bölünmeler üzerinden kontrol etmeye yönelik daha geniş bir çabanın parçası olduğunu savunmaktadır. Şengal’deki Petrichor İnsan Hakları Örgütü’nün başkanı Khairi Ali, bu engellemelerin uluslararası kuruluşlara ve Irak yetkililerine bildirildiğini vurgulamıştır. Ali, hiçbir Ezidi’nin kutsal mekanlarını ziyaret etmesinin engellenmemesi gerektiğini ve Lalish’i ziyaret etmek isteyenlerin suç işlemediklerini, sadece dini görevlerini yerine getirmeye çalıştıklarını belirtmiştir.
2014 Soykırımından Sonra Bile Devam Eden Taciz ve Ayrımcılık
Bu durum, Irak’taki Ezidi halkının karşılaştığı daha büyük bir sorunu yansıtmaktadır. 2014’te IŞİD tarafından gerçekleştirilen soykırımın ardından, binlerce Ezidi’nin öldürülmesi, köleleştirilmesi ve yerinden edilmesiyle Ezidi halkı, yerinden edilme ve marjinalleşme gibi uzun vadeli etkilerle mücadele etmeye devam etmektedir. Bugün Irak’taki Ezidilerin çoğunluğu, hala yerinden edilme kamplarında veya Şengal ve Şeyhan gibi belirsiz yönetim altındaki bölgelerde yaşamaktadır. KRG, Ezidiler de dahil olmak üzere azınlıkların haklarını koruma sözü vermiş olsa da, birçok Ezidi, KRG’nin bu vaatleri yerine getirmediğini düşünmektedir. Hükümetin dini özgürlükleri koruma ve Lalish gibi kutsal mekanlara erişimi garanti etme konusundaki başarısızlığı, birçok Ezidi’nin hissettiği güvensizlik ve güvensizlik duygusunu daha da derinleştirmektedir.
Durum, Ezidi liderliği içindeki iç bölünmelerle daha da karmaşıklaşmaktadır. Ezidi halkının en yüksek dini figürleri olan Şengal Emirliği ve Baba Şeyh’in atanması konusunda anlaşmazlıklar yaşanmıştır. Bu iç çatışmalar, Ezidi halkının haklarını savunurken birleşik bir cephe sunmasını zorlaştıran ek bir politik gerilim katmanı yaratmıştır. Bazı Ezidiler, özellikle Hazim Tahsin Beg’in yeni Emir olarak atanmasının ardından, Lalish’teki mevcut dini liderliğin otoritesini tanımamaktadır. Bu atama, halk içinde bazı gruplardan direnişle karşılanmıştır.
Lalish’in yanı sıra, Ezidi halkının Ninova ilinde birçok başka dini türbesi ve kutsal mekanı bulunmaktadır; bunların çoğu IŞİD tarafından yok edilmiş veya ciddi şekilde zarar görmüştür. Dini ibadete yönelik sürekli engeller, sadece Ezidilerin manevi yaşamlarını zayıflatmakla kalmıyor, aynı zamanda halkın dini ve kültürel mirasını yeniden inşa etmesini ve korumasını da engellemektedir.
Irak Hükümeti, Bir Kez Daha Irak’taki Tüm Azınlıkları Korumakla Olan Yükümlülüğünü Yerine Getirmiyor
Lalish Tapınağı ve Ezidi hacılarının engellenmesi vakası, Irak’taki Ezidi halkının karşılaştığı daha geniş sorunları gözler önüne sermektedir. Hem Irak yasaları hem de uluslararası insan hakları sözleşmeleri uyarınca dini özgürlükler için yasal korumalar olmasına rağmen, Ezidilerin hakları sistematik olarak ihlal edilmektedir. Şeffaflık eksikliği, dini liderlerin politik manipülasyonu ve bölgede süregelen güvenlik endişeleri, Ezidi halkının dini inançlarını özgürce yerine getirmesini ve kutsal mekanlarına erişimini engellemeye devam etmektedir. Uluslararası toplum, insan hakları kuruluşları ve Irak yetkilileri, Ezidilerin siyasi müdahale veya baskı olmaksızın ibadet etme ve dini özgürlüklerini kullanabilmelerini sağlamak için bu sorunlara eğilmelidir.
Ezidiler, Ezdiki dilini konuşan ve Şarfadin adı verilen Ezidi inancını takip eden bir halktır. Ezidiler, etnik ve dini bir grup (etnodini grup) olup, dinleri 6700 yıldan daha eskiye dayanmaktadır.
Irak’ta yaklaşık 550.000 Ezidi bulunmaktadır, bunlardan 100.000’den fazlası yurtdışına göç etmiştir. Yerinden edilmiş veya Şeyhan ve Şengal gibi bölgelerde kalan Ezidiler, kutsal mekanlarına erişim konusunda sürekli zorluklarla karşı karşıyadır.
Bu makale, KirkukNow’da ilk kez yayımlanmıştır. “KRG Bans Hundreds of Ezidi Pilgrims from Visiting Lalish Temple” KirkukNow, 09-11-2024.