Münih’te Ezidi Soykırımıyla İlgili Dava Başlıyor

19 Mayıs 2025 Pazartesi günü, Münih Yüksek Bölge Mahkemesi, sözde İslam Devleti (IŞİD) yönetimi altında 5 ve 12 yaşlarındaki iki Ezidi kız çocuğunu köleleştirmek, istismar etmek ve cinsel saldırıda bulunmakla suçlanan bir çiftin yargılamasına başlayacak. Suçlar 2015 ile 2017 yılları arasında Irak ve Suriye’de işlendi. Suçlamalar arasında soykırım da yer almakta olup, bu IŞİD’in antik Ezidi halkına, Şarfadin dinine mensup olanlara yönelik hedeflenmiş kampanyasını yansıtmaktadır.

Yeni Davada Avusturya’da: Şüpheli, Ezidilere Yönelik Zulme Katıldı

39 yaşındaki bir Suriyeli, memleketinde sözde IŞİD (IS) için savaştığı ve Avrupa’ya kaçmadan önce Ezidi tutsakları işyerinde tuttuğu suçlamalarıyla karşı karşıya. Şüpheli suçlamaları reddetti ve avukatı Michael Drexler, yanlış kişinin suçlandığını savundu. 2019 yılında Avusturya’ya gelen adam, 2020’de sığınma hakkı aldı. Avukatına göre, yetkililer adamın geçmişini dikkatlice incelemiş ve IŞİD ile bağlantı kuran herhangi bir kanıt bulamamışlardır.

Hales Murad: Sanatla Direniş ve Ezidi Halkının Özgürlük Mücadeles

2007 yılında, Hales, annesi ve kız kardeşiyle birlikte Almanya’ya kaçtı—bu ülke, hem özgürlükleri hem de değerleriyle, sonunda sadece takdir etmekle kalmayıp, bir anlamda sevmeye başladığı bir yer oldu. Ezidi bir halk olarak, yüzyıllardır süren zulme maruz kalan bir toplumdan gelen Hales için özgürlük kavramı büyük bir anlam taşıyor. İslamcı grupların işlediği vahşetler, ona özgürlüğün değerini derinlemesine anlamasına yol açtı. 70’ten fazla Ezidi soykırımının en yenisi, 3 Ağustos 2014’te yaşandı ve hâlâ binlerce kadın IŞİD tarafından esir tutuluyor. Hales, “Esaret içinde yeterince yaşadık; şimdi özgürlüğümüz ve haklarımız için ayağa kalkma zamanı,” diyor.

10 Yıl Süren Sessizlik: Ezidilerin Hafızası ve Adaleti İçin Barışçıl Bir Gösteri

9-10 Aralık 2024 tarihlerinde, Bonn’da Ezidi soykırımının ardından 10 yıl süren sessizliği anmak amacıyla barışçıl bir gösteri düzenlendi. Ezidi aktivistler tarafından organize edilen etkinlik, kültürel performanslar, dini ilahiler ve adalet ile uluslararası müdahale çağrısı yapan konuşmalarla zenginleştirildi. Soykırımın önlenmesi için bir belge Birleşmiş Milletler’e gönderildi. Ayrıca, Irak’ta da dayanışma eylemleri gerçekleştirildi ve Ezidi halkının adalet ve tanınma mücadelesinin devam ettiği vurgulandı.